Dünyada gelişim döneminin özelliklerine göre nesillere özel isimler verilmektedir. ‘’ X NESLİ’’ 1961-1981 yılları arasında doğanlar için kullanılırken, ‘’ Y NESLİ ‘’ terimi 1981 ile 2000 yılları arasında doğanlar için kullanılmaktadır. X ve Y neslini takiben ‘’ Z nesli’’ ise 1990 sonları ile 2012 yılları arasında doğanları kapsamaktadır. Bu nesile aynı zamanda ‘’internet nesli’’ de denilmektedir.
Z nesli X neslinin çocuklarıdır. Yeni sessiz nesil olarak da anılan bu nesil, sabırsız ve anlık zihne sahip, kendinden önceki neslin hırslarına sahip olmayan, içe kapanık, ‘’ gerçek insanlar’’la vakit geçirmekten pek hoşlanmayan olarak tanımlanırlar. Daha çok tüketim odaklı oldukları ve önceki nesilden farklı olarak kitap okumaktan hoşlanmadıkları ve sosyokültürel etkinliklere pek ilgi göstermedikleri söylenebilir. Z nesli daha çok bireysel takıldıkları belirtilmektedir.
İnternet gençliği interneti yoğun biçimde kullanan ( oyun oynama, sohbet etme, arkadaşları ile iletişim kurma, yalnızlığını giderme, ) ve yaşamında internetin önemli bir yere sahip olduğunu düşünen ergenlerdir.
İnternet gençliğinin özellikleri arasında şunlar vardır:
- İnternetin oyun ve eğlence aracı olarak görülmesi
- Kendisi ile hemfikir olduğunu düşündüğü kişilerle internet aracılığıyla bağlantı kurması
- Sanal alemde sohbet ve paylaşım ihtiyacını gidermeye çalışması
- Can sıkıntısı nedeniyle internete yönelmesi
- Sosyokültürel etkinliklere katılımlarının az olması
- Daha çok internet arkadaşlıklarını tercih etmesi
- İnternet aracılığı ile evrensel vatandaş olma
İnternet gençliğinin kimlik ve kişilik kazanmasında içinde yaşadığı sosyal çevre kadar sanal dünyada kurduğu iletişim ve etkileşim de etkili olmaktadır. Bunun olumlu ve olumsuz yönleri bulunmaktadır.
Olumlu olarak; internet demokratik amaçlara hizmet etmeye uygun yapısı nedeniyle gençlerin kendilerini iyi bir ifade etme ve kendini gerçekleştirme alanıdır.
Öte yandan belirli bir amacı olmayan, zamanını dolduracak anlamlı faaliyetler bulamayan, aile çatışmaları yaşayan ve akran ortamı içinde kendine yer bulamayan ergenlerin daha çok içe çekilmesi, kendilerine hedef koymaktan çok uzak eylemsizlik haline bürünmesi, zamanının çoğunu sanal ortamda harcaması da internetin en belirgin olumsuz yönleridir.
İnternetin hangi özellikleri onu bu kadar vazgeçilmez hale getirdi?
- İnternet emek gerektirmez, tembel işidir.
- İnternet sorumluluk gerektirmez.
- İnternet sosyalleşme mekanıdır, benzer ilgi alanına sahip olmak kişilerle iletişim kurmak için yeterlidir. Bu nedenle gerçek dünyada olmayacak ilişkiler kurabilirsiniz.
- Göz kontağı kurmanıza gerek yoktur. Bazı kişiler göz kontağı kurmaktan kaçınırlar. Ama internette buna gerek yoktur. Saatlerce kendi ortamınızda kimse ile göz göze gelmeden konuşabilirsiniz.
- İnternette kendini ifade etmek daha kolaydır. Gerçek hayatta iletişim kurmakta zorlanan, duygularını ifade edemeyen ve duygusal olarak kendilerini açamayan insanlar için internet bulunmaz fırsattır.
- Bir gruba dahil olmak çok kolaydır. Herkes için ait olmak, bir oluşumun parçası olmak önemlidir. Gerçek hayatta bir gruba dahil olmakta zorlanan kişiler bir tıkla istedikleri gruba dahil olup onaylandıklarını, kabul gördüklerini hissederler.
- İnternette buluşmak kolaydır.
- İnternet statü ve kimlik verir.
- İnternet gizemlidir, özgürlük verir, sınırsızdır.
- Toplumsal denetim zayıftır.
- Kontrol kişidedir. Kişi gerçek hayatta kontrol etmeye ya da ulaşmaya gücünün yetmediği tüm durumları sanal ortamda deneyimleme şansı bulur.
- İnternetin ödülü boldur.
- Televizyonun aksine siz internetten istediğinizi alırsınız.
- İnternette seçenek çoktur.
- Stresle başa çıkma yoludur.
Buna benzer tüm bu faktörler nedeniyle sanal dünya, gençler ve çocuklar başta olmak üzere pek çok kişinin vazgeçilmezi oldu. Bu durum ‘’internet kötüye kullanımı’’ ve ‘’internet bağımlılığı’’ kavramlarını da beraberinde getirdi. Çocuk ve gençler için belki de en çok dikkat etmemiz gereken ise bu kavramlar… Ancak bu konuda anne babaların işinin hiç de kolay olmadığını biliyoruz. Bu nedenle interneti gereğinde ve ya sınırlı zamanlar için kullandırmaya yönlendirmek en temel hedefimiz olmalı…
Kaynak: İNTERNET BAĞIMLILIĞI, Kültegin ÖGEL, Türkiye iş Bankası Kültür Yayınları.